Arıcılığa, bala ve arı ürünlerine olan sevdasını yıllarca araştırmacı olarak yürüten üstadımız; 85 Yaşındaki Babamız Nuri Bey, yıllardır biriktirdiği bilgi birikimini, doğaya olan sevgisini, şifalı otların şifresini, tıbbi bitkilerin gücünü biraraya getirmiş ve 1988 yılında sadece Arı ürünleri; arısütü, polen, propolis, karakovan balı ve özel üretim ballar satan Nurbal’ı kurmuştur. Nurbal ismi ise Nuri Bal yani Nurbal olarak isimlendirilmiştir. Üstün arıcılık bilgi birikimini, bitkilerin gücüyle birleştirmeyi amaçlayarak, arılar ve doğanın gücünü birleştirerek, insanlara şifa hizmeti olarak sunma görevini Nurbal Şifa Merkezi adıyla 1990 yılında başlatarak büyük adımı atmıştır. 70 yılın doğaya olan birikimi, inancı, Nurbal ile taçlandırılmıştır.
NURBAL ŞİFA MERKEZİ olarak 1990 yılından bu yana; Hakiki Ballar, Bal yan ürünleri -Apiterapi (arı ürünleri) - olan Saf Arısütü, Çiçek Poleni, Propolisler, Özel üretim çeşit ballar, Karakovan balları, Organik sertifikalı ballar, bitkisel ekstraklarıyla kişiye özel hazırlanan Özel Ballı Karışımlar, Aromatik yağlar, Şifalı otlar, Vitamin destekleri, Baharatlar, Kırmızı Ginseng destekleri, Özel üretim pekmezler, Ülkemizde bulunmayan yurtdışından getirdiğimiz spesifik ürünler ve yine ülkemizde hiçbiryerde bulunmayan ve bilinmeyen özel çeşitli %100 saf bitki ekstrak desteklerin ithalatını ve satışını yaparak hizmet vermekteyiz.
Arıcılık konusundaki özel bilgilere sahip Aile şirketimiz, köklü arıcılık bilgisini modern fitoterapi -bitki bilimi- bilgisini, dünyadaki arıcılık ve fitoterapi bilgisiyle birleştirmek istemiş ve bunun üzerine ; Dünya üzerinde arıcılık, bal ve fitoterapi üzerine, özel araştırmalar yapmış ve uzmanlık alanını, bilgi birikimini, arı ürünleriyle bitkilerin gücünün birleştiği zaman ne kadar güç verdiğinin sonuçlarını görmüş, ve vizyonunu bambaşka farklı bir alana taşımıştır.
Hedefimiz her zaman; alternatif tıpta dünyayı takip ederek, en özel doğal ürünleri, en farklı doğal ürünleri, en kaliteli doğal ürünleri, yenilikleri takip ederek en önce tedarik etmek ve ilk olarak sizlere sunmak olmuştur
Nurbal Şifa Merkezi; Türkiye’de 35 çeşit ile, en çok bal çeşidine sahip, hem üretici hem tedarikçi olan tek firma haline gelmiştir
Nurbal Şifa Merkezi olarak 34 yıldır; tahlilerini yaptırarak inandığımız, bildiğimiz, insanlığa fayda vereceğine emin olduğumuz gerçek balları, gerçek bitkileri, gerçek bitkisel destekleri, özel formülleri insanoğluna doğru olarak sunduk ve doğru sunmaya devam edeceğiz... Türkiye’ye, insan sağlığına olağanüstü fayda veren, bilinmeyen ve bulunmayan, güçlü ve özel bitki ekstraklarını, her zaman önce biz getirdik ve getirmeye devam edeceğiz.. 70 yıllık tecrübemizi, 34 yıllık Nurbal Şifa Merkezi olarak, dürüstlükle pekiştirmeye devam edeceğiz..
Şirketimiz hem arıcılık konusunda üreticidir hem de arıcılık sertifikalarına sahiptir. Arıcılık konusundaki özel bilgilere sahip Aile Şirketimiz köklü arıcılık bilgisini modern fitoterapi -bitki bilimi- bilgisini, dünyadaki arıcılık ve fitoterapi bilgisiyle birleştirmek istemiş ve bunun üzerine ; İsveç, Finlandiya, Amerika, Çin, -Tibet-Fransa, İngiltere, Avusturya, Hollanda, Belçika, Almanya, Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve Hong Kong'ta arıcılık, bal ve fitoterapi üzerine, bizzat bu ülkelere giderek yerinde araştırmalar yapmış ve uzmanlık alanını, bilgi birikimini, arı ürünleriyle bitkilerin gücünün birleştiği zaman ne kadar güç verdiğinin sonuçlarını görmüş, ve vizyonunu bambaşka farklı bir alana taşımıştır.
Organik bal ve normal bal üretimlerini yapan şirketimiz, Türkiye'nin en güçlü değerine sahip Munzur Dağları'nda Organik bal üretimi yapmaya devam etmektedir. Ayrıca Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde bal - polen - propolis üretimini en kaliteli bir şekilde yapmaktadır.
İnsanlık alemine hizmet etmek için yaratılmış bu kutsal arıların, kendi emekleriyle katkı verilmeden yapmış oldukları ballar, gerçekten insan sağlığına fayda vermektedir. Dünya'da hangi eski yaşam tababetine bakarsanız bakın hepsinde bal vardır. Kızıldereliler; yaşamları boyunca hep balla otları ilaç yapıp ayakta kaldılar, Avrupa'lılar; ballı macunlarla salgın hastalıkları yendiler, Ruslar; savaşlarda ilaç yerine balla yaralarını kapattılar, Asya'lılar; tıbbın babası Hipokrat'la balın gücünü önemsediler, İslamiyet ülkeleri; balı Kuran'da geçtiğinden hep kutsal saydılar, Osmanlılar; balı saraylarının hep en önemli şifa kaynağı olarak gördüler, Romalılar tüm bitkisel ilaçlarında balı kullandılar, Çinliler; balın faydalarını güçlü bitkilerle birleştirerek çeşitli bitkisel ilaçlar geliştirdiler, faydalar sağladılar.
Arılar insan sağlığı için Allah'ın yarattığı bir mucizedir. Arıların ürettiği Bal ise gerçekten dünyanın neresine giderseniz gidin -çiçek florası iyi olan yerin balıysa gerçek bir şifadır, güçtür, olağanüstü bir besindir. Arı yanlışı bilmez, arı doğruyu yapar, arı çalışkandır. Arı ; doğar, insan sağlığı için yaşamının son gününe kadar doğru bal üretir ve ölür. O bunun için yaratılmıştır, doğruyu sunmak için. Ama arı ne kadar doğru üretirse üretsin gerçek balı toplayıp insanların sofrasına getirmez. Burada insan devreye girer, insan bu balı diğer insanların sofrasına sunma görevini yapar. Doğru insan, doğru hizmet yapar, doğru bal sunar.
Yanlış insan "iyi-kötü demeden ne bulursa sunar".
İşte Nurbal Şifa Merkezi olarak 34 yıldır; tahlilerini yaptırarak inandığımız, bildiğimiz, insanlığa fayda vereceğine emin olduğumuz gerçek balları, gerçek bitkileri, gerçek bitkisel destekleri, özel ballı karışımları insanoğluna doğru olarak sunduk ve doğru sunmaya devam edeceğiz...
Türkiye’ye, insan sağlığına olağanüstü fayda veren, bilinmeyen ve bulunmayan, güçlü ve özel bitki ekstraklarını getirdik ve getirmeye devam edeceğiz..
Her ilacın doğadan geldiği gerçeği ve tabiatın bize sunduğu sayısız nimetlerin insan sağlığına ne kadar şifa verdiği şüphesiz bilinmektedir.Tabiatın bize sunmuş olduğu BİTKİSEL KAYNAKLARLA TEDAVİ tarihi insanoğlunun tarihi kadar eskidir. Phyton ( bitki ) therapy ( tedavi ) ilk kez Fransız hekim Henri Lecrec tarafından 1939 yılında kullanılmıştır. İlk aktarlar Roma’da açılmıştır.Anadolu da ilk eser, Dioscorides tarafından MS 77 yılında yazılmıştır. Dünya üzerinde 400.000 çeşit bitki türü vardır. Bunların tamamının bilineni ise 20.000 kadardır.
Yani fitoterapi olarak üzerinde konuşulan tartışılan sadece 20.000 bitki çeşididir. Geri kalan 380.000 çeşit bitki ise daha keşfedilmeyi beklemektedir. Teknolojinin gelişmesiyle bitkisel desteklere olan araştırmalarında artması, geri kalan bitkilerinde araştırılarak hem önceki hem de yeni nesil hastalıklarla tedavilerinin ileriki zamanlarda daha da mümkün hale gelebileceğini işaret etmektedir.
Kulaktan dolma bilgilerle kullanmak yerine kullanılacak Bitkisel Kaynaklı Şifa veren Ürünlerin faydalarının ve dozajlarının bilinmesi gerekir. Kalitesi ve kaynağının belli olmadığı yerlerden ve hijyeniğinin bilinmediği yerlerden tedarik edilmemesi gerekmektedir.
Ayrıca bitkisel üründe olsa yanlış kullanılması, dozajı bilmeden kullanılması, her bitkisel ürünün gelişigüzel karıştırılması, kalitesiz ürün kullanımı, taze olmaması, tüketiciye ulaşana kadar iyi muhafaza edilmemiş olması fayda yerine zarar getireceği gerçeği unutulmamalıdır.
Ayrıca her bitkinin her insana fayda vermeyeceği, her rahatsızlığa aynı bitkinin fayda vermeyeceği, herkese sıradan bitkilerin fayda vermeyeceği unutulmamalıdır.
NURBAL ŞİFA MERKEZİ'MİZDEN ALINAN, İNSAN SAĞLIĞINA OLAĞANÜSTÜ DESTEK SAĞLAYAN TÜM BİTKİSEL KAYNAKLI DOĞAL DESTEKLERİN, HAKİKİ BALLARIN, ÖZEL KARIŞIMLARIN,BİTKİ EKSTRAKLI ÖZEL FORMÜLLERİN, ÜLKEMİZDE BİLİNMEYEN VE BULUNAMAYAN ÖZEL BİTKİLERİN VE EKSTRAKLARIN; KALİTESİNE, TAZELİĞİNE, ETKİNLİĞİ BOZULMADAN MUHAFAZA EDİLMESİNE, BİLİNÇLİ DOZAJLARLA KULLANIMA HAZIR HALE GETİRİLMESİNE, HİJYENİK VE TEMİZ OLMASINA, HER ÜRÜNÜN KENDİ SINIFINDAKİ EN KALİTELİ EN ÖZEL ÜRÜN OLMASINA VE SONUÇ VEREN YAN ETKİ VERMEYEN DOĞAL ÜRÜNLER OLMASINA TİTİZLİKLE ÖZEN GÖSTERİLMİŞTİR
ÖNCELİKLE HASTALIKLARIN TEŞHİS VE TEDAVİSİNİN UZMAN DOKTORLARCA YAPILMASI GEREKTİĞİ UNUTULMAMALIDIR
UYARI: Hastalıkları tedavi etmek, 1219 sayılı Tababet Kanunu’na göre sadece hekimlerimizin görevidir